Saraybosna

Ulaşım
Hvar’dan dönüş yoluna geçiyoruz. Yine feribot üstüne 2 sınır kapısından geçtikten sonra Mostar Saraybosna arasındaki kuzu çevirmecilerde güzelce etimizi yiyoruz. Tıpkı Bolu Dağı pirzola ve köfte ortamı gibi Mostar ve Saraybosna arasında Jablenica bölgesinde nefis kuzu çevirmeciler var. Oldukça ucuz fiyata çok lezzetli et yemeniz mümkün. Mutlaka burada mola verin.


Gezilecek Yerler / Yapılacak Şeyler 
Saraybosna’ya yine buruk giriyoruz. Şehirde hala savaştan kalma delik deşik binalar, şarapnel ve mermi izleriyle dolu sokaklar mevcut. Bazı yerler iyi hazırlanmış bir savaş filmi seti gibi. Otelinize yerleştikten sonra ilk gitmeniz gereken yer: Bascarsilja, BaşÇarşı(böyle okunuyor). Baş Çarşı’daki sebilden başlayarak otelinizden ya da baş çarşı içindeki turizm noktasından alacağınız bir Başçarşı haritası ile çarşı içindeki cami(Gazi Hüsrev Bey Camii), kilise, medrese ve sinagogları gezebilirsiniz. 


Çarşının diğer ucunda, 1. Dünya Savaşının çıkmasına sebep olan kurşunun atıldığı bina ve kurşun isabet ederek ölen Avusturya-Macaristan Prensinin geçtiği köprüyü, Latin Bridge’i, görebilirsiniz. Nehir boyunca ilerleyip daha sonra bir paralelden geri dönmeniz, Ortodoks kilisesini, güzel sanatlar fakültesini ve şehrin diğer önemli yapılarını görmenizi sağlayacaktır. 




Ayrıca 2 saldırıyla 100’den fazla sivilin öldüğü Markale Pazar Yerini ve onlar adına yapılan anıtı da görmeniz gerekiyor. Nehir tarafında gezerken gördüğünüz dağların 3 sene boyunca Sırp güçleri tarafından dolu olduğunu ve şehre bu noktalardan bomba ve mermi yağdırıldığını öğreniyoruz. Hatta Saraybosna’ya Mostar’dan giriş yapılan büyük 4 şeritli caddeye Sniper Street(Keskin Nişancı Caddesi) diyorlarmış. Çevreleyen dağlardan bir anda caddede yürüyen sivillere keskin nişancı ateşi ile ateş açılıyor ve genellikle ölümle sonuçlanıyormuş.


Saraybosna’da bizi en çok etkileyen şey Umut(Hayat) Tüneli oldu. Tunnel of Hope(Life) sıkı Sırp ablukası altındaki şehirde yiyecek, ilaç ve silahla beraber tüm umutların da bitmeye yakın olduğu sırada 3 ay gece gündüz gönüllü bir ekip tarafından inşa edilen bir tünel. Sırp ablukasının olmadığı tek nokta olan NATO pisti altından kazılan 1.5m yüksekliğinde, 1m eninde ve 800m uzunluğundaki tünelden 3 sene boyunca 20M ton yiyecek ve 1milyon insan giriş çıkış yapmış. Çoğu Saraybosna’lının söylediğine göre bu tünel olmasaymış tüm şehir açlıktan ve sağlık sorunlarından yok olacakmış. Tünelin şu anda 25m’lik bölümü duruyor. Havaalanı civarında olduğundan gitmek biraz problem. 2 yolu var: 1. Turizm Ofisi günde 1 ya da 2 tur düzenliyor. Götürüp getiriyor aynı zamanda tanıtıyor. Kişi başı 12€ civarında bir ücret ödemek gerekiyor. Biz her işimizi bitirip havaalanına gitmek için hazırlandıktan sonra bavullarımızı alıp bir taksici ile anlaştık. 2.yol da buradan çıktı:) 20€ verdik. Bizi tünele götürdü. 
Yarım saat bekledi, biz gezdik ve tünel içindeki videoyu izledik.O sırada taksi şöförü bizi bekledi ve daha sonra da oradan havaalanına bıraktı. Bu yolu da tercih edebilirsiniz. Tabi 3. bir yol toplu taşıma ile gitmek ama bu çok zormuş ve yer o kadar sapa bir yer ki kesinlikle tavsiye etmiyorum.

Yeme İçme / Eğlence
Yemek için Bosna’nın klasiği Boşnak böreği ve Cevapcici yani bizim bildiğimiz tekirdağ köfte. Börek için başçarşı içinde Ulica Bravadziluk Mali sokağındaki çok iyi bir börekçi olan Buregdzinica(Börekçi demek) SAC
, Bosna Yemekleri(dolma, sarma,şiş kebap) için nehir kenarında Inat Kuca ve köfte için merkezdeki en popüler köfteci Cevabdzinica Hodzic 2 tavsiye ediyorum. 



Gece olduğunda Başçarşı’daki pub ve barlara gidebileceğiniz gibi bence latin bridge’den karşı tarafa geçerek Sarajevski Brewery yani en ünlü biralarının fabrikasına gidin. Fabrikanın arka tarafında, sokağın ıssızlığından sonra ilginç şekilde düzgün, büyük ve keyifli bir mekan karşılayacak sizi. Dünya mutfağı ile beraber taze bira içmek istersiniz bence bir geceyi mutlaka burada geçirin.

Gezi özeti için Kısa Kısa bölümüne de göz atın.

1 yorum:

  1. Javo, jabo gibi kelimeler ile baslayan her yeri "Jablenica" diye okumama sebep olan kuzucukları evlat edinesi geliyor insanin.

    Biz Saraybosna-Motar rotasinda yaptik bunu. Yolun sağ tarafında kalıyor. Çok fazla kasmaya gerek yok, hepsi birbirinin aynı. Hatta çok fazla kasarsanız bizim gibi göl manzarasını kaçırıp geri dönmek zorunda kalabilirsiniz:)

    YanıtlaSil