Dubrovnik


Bir gece Mostar’da kaldıktan sonra Dubrovnik’e doğru yola çıkıyoruz. Yol için aldığımız en önemli öneri Stolac tarafından gitmemizin tek sınır kapısı geçerek hızlıca yolumuza devam edebileceğimiz idi. Öyle de oldu. Diğer türlü 4 sınır kapısı ve uzun bir kuyruk ile karşılaşabilirdik. Sizlere de bir karayolları haritası alıp, Stolac kısmını kullanmanızı öneriyorum. Güzel bir dağ yolu. Yanlız yaklaşık 100km boyunca hiç benzin istasyonu yok. Deponuzda yeterli benzin olmasına dikkat edin.




Dubrovnik’te araç parkı problem. Dubrovnik girişindeki “public garage”, kapalı konforlu ancak günlüğü 25€ olduğu için biraz pahalı. Yol kenarındaki parkomatlar ise yaklaşık günlük 40€’ya geliyor. Eski şehirden biraz uzak olsa da(10dk yürüyüş bavullarla zorlayabilir) biz kapalı garaja koyduk. Günlük kalacağınızı belirtmeyi unutmayın. Girişte önceden ödeyerek daha ucuza kalabilirsiniz. Sadece birkaç kilometrelik bir yola 10€ verdiğimiz taksimizden inerek Eski Şehre doğru, kiraladığımız daireyi bulmak üzere yürüyoruz. Dubrovnik’te kalınacak yerler Dubrovnik’in Lapad yarımadası, Babin Kuk gibi dış bölgelerinde, ancak ben her zaman olduğu gibi merkezden tuttum. Burası gerçekten Dubrovnik’te eski şehir hayatı yaşabileceğiniz, dar sokaklarda, tam konforlu bir stüdyo daire idi. (http://apartments-raic.com/  - rezervasyon yaparken adımı söylerseniz ekstra yardımcı olacaktır) Oldukça beğendiğimiz dairemize yerleştikten sonra keşif gezimize başladık. Aşağıdaki Dubrovnik Haritası'na tıklayarak büyütebilirsiniz.


Dubrovnik Haritası
Dubrovnik’in muhteşem bir kale içi düzeni var. Şehir muntazam biçimde sıra sıra tasarlanmış surların içindeki paralel sokaklardan oluşuyor. Sanki onlarca İstanbul Asmalı Mescit ya da Nev-i Zade birleşimi gibi. Bloklara ayrılmış New York City’nin birkaç yüzyıl önce kurulmuş hali gibi diyebilirim. Yerler ve binalar savaş zamanı gördükleri hasardan sonra oldukça iyi restore edilmiş ve tamamen yeniden yapılmış.

Ara sokakların hepsini batı kapı Pile(ana kapı) ile doğu kapı Ploçe arasında gezmenizi tavsiye ederim. Otelinizden ya da en yakın Turist Bilgi ofisinden alacağınız Old City haritasında eski şehir içindeki kiliseler, çeşmeler, belediye binası ve meydanlar hakkında bilgi alabilirsiniz. Gezmesi keyifli ancak sıcağa dikkat. Bazen oldukça bunaltıcı olan Dubrovnik sıcağından öğle saatlerinde kaçmanızı tavsiye ederim. Avrupa’nın birçok yerinde olduğu gibi, burada da nerdeyse tüm çeşmelerden su içerek serinleyebilirsiniz.



Dubrovnik şehir içini gezdikten sonra tercihen akşam 6’dan sonra surlara(City Walls) çıkın. Ana girişin yanından çıkılan surları gezerken aşağıda gezdiğiniz birçok noktayla beraber, muhteşem manzaralara da şahit olacaksınız. Yaklaşık 1 saat süren bu gezi için mutlaka sabah erken ya da akşam geç saatleri tercih edin. Diğer türlü birçok basamak çıkarken ve inerken sıcaktan aşırı rahatsız olabilirsiniz. Surlar 08:00 - 19:30 arası açık ancak 19:00’da girerseniz geziniz yarıda kalabilir. Eski şehir dışında yine kaleye çok yakın olan Teleferik’e de binebilirsiniz. Buradan da muhteşem Dubrovnik koyu manzarası ve eski şehri izlemeniz mümkün.
İlk gün şehirde gezdikten sonra ikinci günü deniz için ayırabilirsiniz. Dubrovnik şehir içinde denize girmek tam bir hayal kırıklığı olsa da, çevrede güzel yerler bulmanız mümkün. Lapad Yarım adasındaki sahilleri sorabileceğiniz gibi, ben size şehirdeki yerlilerin de tavsiyesi olan Lokrum(acı meyve anlamına geliyor, bölgede yetişen lim, limon gibi meyvelerden alıyor adını) Adasını öneriyorum.



Dubrovnik sahilinden görebileceğiniz ve yarım saatte bir kalkan teknelerle yaklaşık 20 dakikada gidebileceğiniz ada koruma altında. Etrafta zengin bitki örtüsü, botanik parkında 500’den fazla çeşit bitki ve koruma altında hayvanlar mevcut, kurallar katı. Belirtmem gereken en önemli şey, hemen adanın girişindeki büfeden, kayalarda yürümenizi sağlayacak, altı kalın silikon ayakkabılardan almanız. Bunları aldığınız anda kayalarda yürümek oldukça kolay hale geliyor. Ayrıca yaklaşık günlük 5€’ya güneşlenme yatağı kiralayabileceğiniz gibi, 3€’ya satılan matlardan alıp istediğiniz yere kurulabilirsiniz.

Dubrovnik’te elbette deniz ürünü yiyeceksiniz. Ancak balık restoranları kadar şehre İtalyan restoranları da oldukça hakim. Genelde arka sokaklarda yapacağınız geziler sırasında gözünüze kestirdiğiniz bir İtalyan restoran sizi memnun edecektir diye düşünüyorum. Deniz ürünü için ise özel bir önerim olacak: Kalenin Ploça çıkışından çıktıktan sonra yaklaşık 100m ileride Komarda restoranda, iyi bir manzara eşliğinde aklınızda kalacak balık tabakları yemeniz mümkün. İyi yer istiyorsanız sabahtan gidip rezervasyon yapmanızı tavsiye ederim. Ayrıca kale içindeki Kameniçe de oldukça iyi bir yer ancak genelde önünde uzun bir kuyruk oluyor.
Gezi özeti için Gezi Planı bölümüne de göz atın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder